Grek kökenli bir aileden gelen Arkhimedes, Sicilya'nın Sirakuza kentinde MÖ 287 yılında doğdu. Yaşamı hakkında bilinenler çok fada değildir. Sirakızalı olması, Helenistik Dönemde İskenderiye dışında da önemli sayılabilecek başka kentlerin bulunduğunu göstermektedir. Eğitimini İskenderiye'de tamamladı; Eukleides’in geliştirdiği düzlem geometriyi burada öğrendi. Daha sonra Srakuza'ya döndü ve orada bilim tarihinin eşsiz örnekleri sayılabilecek çok sayıda kitap yazdı. Sadece kuramsal çalışmalar yapmadı. Kuramsal bilgilerini uygulayabileceği alanlarda seçkin araç ve gereçler de yaptı. Tarihteki çok yönlü ender bilginlerden birisidir. Ancakçahşmalan ayrıntılı irdelendiğinde, ilgisinin yoğunlaştığı alanlann matematik ve fizik olduğu anlaşılır. Bu yüzden matematiksel fiziğin ilk örneği olarak onun statik ve hidrostatik çahşmalan gös-ter ilebili r. Matemati k en büyük tutkusuydu. Romalı bir asker tarafından öldürüldüğünde de kumsalda problem çözdüğü söylenir.
Romalı General Marculyus (268-203) Sirakuza'yı almak için büyük bir kuşatma harekâtı yapar. Ancak kent uzun süre düşmez, çünkü Arkhi medes'in yaptığı gizli bazı silahlarla savunulur. Hatta Arkhimedesln dev bir çukur ayna ile düşman donanmasını yaktığı söylenir. Mancınıklarla Romalı askerierin üzerine dev kayalar fırlatılır. Nihayet MÖ 212 yılında kent düşer. İşgal sırasında bir gün Arkhimedes kum üzerinde hesap yaparken Romalı bir asker kendisine ne yaptığını soıduğu nda cevap vermez ve askere kızar, asker de Arkhimedesl öldürür, öldürüldüğünde Arkhimedes 75 yaşındadır.
Evrekal Evrekai
Arkhimedes hakkında tarihe düşülen bir not vardır Bir gün banyo yapmak için küvete ayağını koyduğunda suyun ayağına bir basınç uyguladı-ğını, küvetin kenarlanna doğru yükseldiğini ve içine oturduğunda da taştığını fark eder. İşte o zaman 'Evrekal Evrekal' (Buldum!
Buldum!) diye bağırarak sokağa fırlar. Bu hikâyede bilinmesi gereken Arkhimedesl neyin bu denli heyecanlandırdığıdır. Yanıt, özgül ağırlık fikrinin keşfidir.

Uzun süre Kralın emrini nasıl yerine getireceğini, kuyumcuya haksızlık yapmadan gerçeği nasıl bulup açığa çıkaracağını düşünen Arkhimedes, küvette aslında bu problemin çözümünü bulmuştu. Her maddenin kendine özgü bir ağırlığı olduğu gerçeğini problemin çözümünde nasıl kullanacağını bu şekildefark ettikten sonra, taca zarar vermeden saf akından mı yoksa gümüş kanşımından mı oluştuğunu bulabilecekti. Arkhimedes pratik bir yöntemle sorunu çözdü. Çözümün adımlan şu şekilde düzenlenmişti: Tacı suyla dolu, dereceli bir kaba batırarak taşırdığı su miktannı bulmak Sonra da tacı bu suyun hacmine eşit altın ve gümüş miktarı ile tartmak Deney tacın saf akın olmadığım ortaya çıkanr.
Şimdi bu buluşun, bilimsel keşif yöntemi açısından değerini i iteleyebiliriz. Bilimsel keşif bir problemin ele alınmasıyla başlar. Problem çözümü gözlen^ deney ve varsayım gerekti ren bir durumdur. Arkhimedes tacın som altından olup olmadığı problemi ile küvetteki su düzeyinin yükselmesi gözlemi arasında bağ kurmuştur. Yaptığı gözleme göre, sudan daha yoğun bir nesne suya daldınldığında taşırdığı suyun ağırlığı kadar kendi ağıdığından yitirmektedir. Böylece Arkhimedes bir olgu durumundan (suyun küvette yükselmesi) olgunun nedeninin bilgisine (suya batırılan her nesne ta-şııdığı suyun ağırlığı kadar kendi ağıdığından yitirir) ulaşmayı başarmıştır. Onu bilim tarihinde eşsiz kılan da bu bağlantıyı kurmasını sağlayan bilgisi ve becerisidir. Daha sonra Arkhimedes İlkesi olarak anılan bu keşfin bilimta-rihi açısından önemi ise; sıvıların bilimi olan hidrostatiğin temelini oluşturmasıdır.
0 yorum: