Keşke Üzmeseydin Beni
27 Kasım 2018 Salı
toprağa sürmüşüm gibi yüzümü
aslında sürünmüşüm
acı acı tutulmuşum kedere
artık dile gelmiş hüznüm
bir gün geceler de gerdanını öpmenin sırrına erişirdi
gitmeseydin
ve yüzümdeki her yaş zerresinin adını haykırdığı şiirleri çöpe atıyorum şimdi
yüreğim bir uçurum gibi taşır vedayı
ve bileklerim artık kaldıramaz arşa kafamı
adımlarım her geçen vakit lanet eder senden uzaklara
ve ben noksanlığımdan utanıyorum senin tamamlamadığın o adam olarak
şarkılar mı duyuyorum sesinden nedir bu his
nasıl acıyor ta içim
istiklal gibi karmakarışık sevmiştim seni
ve sen istanbul gibiydin o gün gittiğin
bir martı da vazgeçti simite olan yalan aşkından
sen herkesi üzdün giderken
sabahın köründe bomboş bakar bir adam
ve vapurlar işlemez artık bu şehirde
sanki saksıda unutulmuşum ve dallarım umutlarca yeşil
sanki sabah olmuş ve gün gittiğinin ertesi
ayaklarım çakılı kalmış ve bir çivi yoldaşım
beni bu kadar üzme ne olur
gücü yok yüreğimin
dudaklarım kuru ve rüzgar bu şehri unutmuş
bavulunun kırık o lanet parçası bile seninle gitti
unuttum yazık ki kendime sarılmak isterdim
bir gün yolda yürürken aniden çevirip
üzme beni
yani keşke üzmeseydin
0 yorum: