Küçük bir yavru ağladığıbir türlü susmak bilmediği zaman,ona bakan kişi çoğu kez, çocuğun huyları hoşuna neyin gidip neyin gitmediği inceden inceye tahminlerde bulunur ;hatta soya çekimin yardımına bile başvurarak ‘’ ne olacak işte babasının oğlu der ‘’ yaptığı psikoloji denemeleri ağlamaya asıl neden olan iğneyi bulana kadar devam eder.
Boukefal adındaki ünlü at küçük iskendere getirildiği zaman , bu tehlikeli hayvanın üstünde duracak bir tek binici çıkmamıştı gelişigüzel bir adam buna bakarak, bu hayvan huysuz diyip işin içinden çıkardı ama İskender iğneyi aradı ve çabucakda buldu boukefal in kendi gölgesinden çok kötü korktuğuna dikkat etmişti korku gölgeyide şahlandırdığı için bunun bir türlü sonu gelmiyordu fakat o boukefal in başını güneşe doğru çevirdi onu hep bu doğrultuda sürerek hayvanı yatıştırmayı ve yormayı başardı böylece aristonun örgencisi biliyorduki gerçek nedenleri bilmedikçe huylarımıza asla hükmümüz geçmez.
Pek çok kimse korkunun aleyhinde bulunmuştur hemde çok haklı olarak… ama korkan insan mantık dinlemez o yalnızca kalbinin vuruşlarıyla kanının hamlelerini duyar. Bilgiç adam tehlikeden korkuya giden bir mantık yürütür duygularının esiri bir insanın mantık yürütmesi ise korkudan tehlikeye gider her ikiside mantıklı olmak ister her ikiside yanılır gerçek nedenden habersizdir ve ötekinin hatasını anlamaz korkan adam iyiyce farkında oldugu bu gerçek korkuyu açıklayabilmek için tehlikeler yaratır tehlikesiz bile olsa her türlü ani habersiz oluşumkorkuyu uyandırır örneğin pek yakından gelen beklenmedik bir tabanca sesi yada yalnızca beklenemeyen birinin birden bire karşımıza çıkması … Mareşal Massena yarı karanlık bir merdivende karşısına çıkan bir heykelden korkarak tabana kuvvet kaçmıştı.
Bir insanın sabırsızlıgı ve huysuzluğu bazen uzun süre ayakta kalmış olmasında ileri gelir huysuzlugu üzerinde akıl yormak yerine ona bir iskemle verin. Talleyrand ‘’huylar her şeyin başıdır ‘’ derken tahmininden çokdaha büyük bir gerçeği ifade ediyordu başkalarını rahatsız etmemek kaydıyla iğneyi arıyor,araya araya da buluyordu buğün bütün diplomatların kundaklarında kötü yerleştirilmiş birer iğne bulunur dünya siyasetinde ortaya çıkan güçlükler bu yüzdendir, Herkes bilirki bir çocuk bağırmaya başladımı diğer çocuklar da bağırmaya başlar daha beteri bağırmaktan bağırılır Dadılar adet edindikleri bir alışkanlıkla çocuğu yüzü koyun yatırırlar hemen hareketler ve rejimler değiştirilir işte beceriksizce uygulanan bu ikna etme sanatı 1914 felaketleri bana kalırsa yüksek mevkide insanların hepsinin şaşkınlığa uğramış olmasından doğmuştur o nedenle korktular korkudan öfkeye bir adım vardır heycanın ardından kızgınlık gelir insanın rahat ve huzurunun ansızın bozulması iyiye işaret değildir bu insan çoğu kez değişiverir ve çok değişir ansızın uyandırılan bir insan gibi fazla uyanır onun için huysuz demeyin tabiatı şöyledir,böyledir demeyin ,iğneyi arayın…
0 yorum: